Biopest olarak en büyük yatırımı sağlıklı bir gelecek için yapmak zorunda olduğumuzun farkındayız.
Başta sivrisinekler olmak üzere, vektör mücadelesinde kontrol altına alınması gereken en önemli noktalar dereler, sazlıklar, göller ve küçük su birikintileridir.
Larvaların gelişimi için uygun doğal koşulları sağladığı gibi larvadan uçkuna geçmiş ergin vektörlerin yaşaması için en uygun ortamlar bu tür doğal su havzalarıdır.
Vektörlerin, rüzgârların da yardımıyla uzun mesafeler kat edebildiği göz önüne alındığında vektör mücadelesinin bel kemiğini bu tür doğal/yapay yaşam alanlarının kontrol altında tutulabilmesi oluşturtmaktadır.
Karadan müdahale etmenin imkânsız olduğu, bitki vejetasyonunun ve coğrafi koşulların imkan vermediği durumlarda amfibik araçlarla veya BioCopterler ile biyolojik insektisit uygulamalar yapılmaktadır.
Bu tip su havzalarında doğal yaşam zincirini bozmamak için kimyasal ürünler yerine biyolojik mücadele yöntemlerinin tercih edilmesi geleceğimiz için özen göstermemiz gereken büyük bir sorumluluktur. Biopest olarak en büyük yatırımı, sağlıklı bir gelecek için yapmak zorunda olduğumuzu ve bu konuda toplumsal farkındalık yaratmak en büyük çabamızdır.
Doğal su havzalarından sonra diğer bir önemli nokta ise atık su hatları, Fosseptikler ve kanalizasyon sistemleridir. Organik yükün doğal su havzalarından daha ağır olduğu, sıcaklığın ise görece olarak daha yüksek olduğu bu alanlar, özellikle sivrisinek, hamamböceği ve rodentler için vazgeçilmez yaşam alanlarıdır.
Foseptik ve kanalizasyon sistemleri modern yaşantının getirdiği zorunlu yapay vektör habitatlarıdır. Bu nedenle de dikkatli bir şekilde kontrol altında tutuluyor olmaları gerekmektedir.
Kanalizasyon sistemlerinin kapalı bir sistem olması vektörler için doğal predatör tehlikesinin neredeyse hiç olmadığı bu alanlarda yapılacak vektör kontrol uygulamaları büyük önem arz etmektedir.
Kapalı kanalizasyon sistemlerinde vektör kontrolü amacıyla sistemin tamamını kontrol altına alabilecek şekilde özel partikül boyutu üretebilen kanal sisleme cihazlarıyla su koşulları düzenli olarak analiz edilerek yaz-kış hız kesmeden vektör kontrol uygulamaları yapılmaktadır.
Gerekli durumlarda, doğal su kaynakları için kullanılan biyolojik ürünlerden farklı olarak geliştirilmiş ve fosseptiklerde bulunan ağır organik yük koşullarına dayanıklı özel biyolojik ürünler kullanılarak larva kontrol uygulamaları yapılmaktadır. Burada amaç, mevcut organik yükü artırmadan, çevreye geri dönülmez zararlar veren kimyasalları kullanmadan çevre sağlığı ile ilgili uygulamaları gerçekleştirebilmektir.
Doğal ortamlara ve fosseptiklere göre daha steril hale getirilmiş cadde ve sokaklarda, larva gelişimine izin veren noktalar daha kısıtlı olsa da ufacık bir su birikintisi ya da organik atığın karasinek, sivrisinek, hamamböceği, fare gibi vektörlerin gelişimine neden olabileceği bilinciyle düzenli olarak kontroller ve vektör kontrol uygulamaları gece-gündüz; yaz-kış hız kesmeden devam etmektedir.
Bu amaçla süs havuzlar, konutların bahçelerinde sulama için biriktirilen sular, bina taban suları, inşaatta kullanılmak üzere muhafaza edilen variller, su depoları ya da su birikimine neden olabilecek kontrolsüz yapay su havzaları ve terk edilmiş metruk evler denetlenmekte ve gerekli vektör kontrol mücadeleleri yapılarak kayıt altına alınmaktadır..
Camii okul hastane gibi kamusal alanlar da havada bulunan vektörler ile mücadele için insan sağlığına zararsız biosidal ürün uygulamaları yapılmaktadır.
Vektör üremesine müsait olan bu bölgelerde çevre düzenleme ve biosidal ürün uygulamaları ile dağa sağlıklı bir çevre oluşturuyoruz.
Başta karasinek olmak üzere, hamamböceği, fare gibi vektörlerin gelişimi için en elverişli ortamlar çöp kutularıdır.
Evsel atıkların toplandığı ve zararlı organizmaları kendine çeken bu alanlarda düzenli olarak sanitasyon ve disenfeksiyon işlemleri yapılmaktadır.
Bu işlemler sırasında karbon emisyonunu düşürmek ve amacıyla özel olarak geliştirilmiş hibrit araçlar kullanılmaktadır.
Yaşam alanlarımızı güzelleştiren ağaçların sağlıklı ve daha uzun ömürlü olabilmesi için testler ve uygulamalar yapıyoruz.
Vektörler birçok hastalığın bulaştırılması ve salgınlara dönüşmesinde görev yapan hastalık taşıyıcı ve bulaştırıcı canlılardır.
Vektörlerle bulaşan geçmişte Veba, Sıtma, humma gibi hastalıklar nedeniyle milyonca insan hayatını kaybetmiştir.
Günümüzde vektör faaliyetlerinin kontrol alınamadığı salgınlara neden olabilmektedir.
Zika Virüsu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıkların vektörlerle bulaştığı göz önünde bulundurulduğunda vektörler mücadele sınırlı süreli bir program değil, bilinçli ve geleceği planlayarak yürütülmesi gereken toplumsal bir program olmalıdır.
Vektör kontrol uygulamaları da bu nedenle yalnızca insektisitler kullanılarak programlanması uzun vadeli çözüm olmaktan çok uzaktadır. Bu nedenle tüm vektör uygulamaları ENTEGRE MÜCADELE Kapsamında değerlendirilmeli ve çözüm politikaları bu yönde geliştirilmelidir. Entegre mücadelenin bilinen ayakları, Kültürel mücadele, Fiziksel mücadele, Biyolojik mücadele, Kimyasal mücadele olarak ele alınmaktadır.
Ancak Biopest olarak geleceği inşa ederken, gelişen teknolojinin de entegre mücadelenin bir parçası haline getirmek gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla Biopest için vektör kontrol uygulamalarında Entegre mücadele politakamız aşağıdaki gibi şekillendiriyoruz..